Bir uçağın sıfırdan tasarlanması ve üretilmesi sürecinde, uçağın sistemlerinin test edilmesi en önemli aşamalardan biridir. Mühendislerin zihni, kağıt üstündeki hesaplar ve idealleştirilmiş çizimlerin gerçek hayata geçirilip üretilmesi, işlerin daha girift bir hal aldığı sancılı bir sürecin kapılarını aralıyor. Tahmin edileceği üzere hiç hesapta olmayan dış etkenler ortaya konulan tasarımlarda köklü birtakım değişikliklerin yapılmasını zorunlu kılıyor.
Honeywell firmasının farklı motorlarını test etme maksatlı kullandığı Boeing 757 uçağı
Uçağın testlerinin yapılması hem çok maliyetli ve uzmanlık gerektiren bir süreç hem de hayati önem taşıyor. Güvenli uçuşun sağlanabilmesi için her bileşenin her koşulda düzgün bir şekilde çalışacağından emin olunması lazım.
Testlerin hayati oluşu ve maliyetlerinin çok yüksek olması Testbed olarak adlandırılan uçakların gerekliliğini ortaya çıkarıyor. Bu tarz uçaklar, üretime henüz geçmemiş bazı parçaların hava şartları dahilinde nasıl çalıştığını test etmek maksatlı kullanılıyor. Temel prensip, test edilecek parçanın testbed olarak kullanılan uçağa monte edilmesi ve bu şekilde uçağın test için hedeflenen hava ortamı ve uçuş şartlarında uçuşunu gerçekleştirmesi.
Ilyushin Il-76LL uçağına D-236T propfan (solda) ve PD-14 turbofan (sağda) motorları takılmış. Her iki uçakta da sağdan 2. motor
Her ülkenin kolay kolay edinebileceği bir teknolojik yeterlilik değil kesinlikle. Ancak kendi uçağını üretmeye soyunan ülkelerin bu platformlara ihtiyacının olduğu yadsınamaz bir gerçek. Bu kapsamda hem sivil hem askeri havacılıkta kullanımları bulunuyor.
Testbed uçaklar konusunu ilginç kılan bir özellik de, bu maksatlı kullanılan uçakların çok ilginç görünüşlerde olması. Aslına bakılırsa testbed olarak kullanılmak üzere uçaklar üretilmiyor. Genel tutum havacılıkta uzun yıllarca kullanılmış, davranışları ön görülebilen ve kullanımı yaygın olan uçakların bu görev için tercih edilmesi. Yani sıradan görünen uçaklardan bahsediyoruz. Ama sıradan görünen bir uçağın hiç de aşina olmadığımız bir yerinde uçağın kendi motorlarından farklı gözüken motorun iliştirilmiş olduğunu görmek ya da sıradan uçakların burnundan farklı şekilde bir burun yapısı görmek ve hatta uçağın olmadık yerlerinde bazı kanatların olması bizim bu yazıyı yazmamıza sebep oluyor.
Tarihsel olarak incelendiğinde iş İkinci Dünya Savaşı yıllarında dayanıyor. Savaş münasebetiyle havacılık teknolojilerilerinin hızla gelişmesi yeni itki sistemlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Jet motorlar ilk ortaya çıktığı vakit direkt olarak uçaklarda kullanılmasından önce bazı bombardıman uçaklarında test ediliyor. Böylelikle testbed uçakların ilk örnekleri ortaya çıkıyor.
Lancaster ağır bombardıman uçağının alt kısmına testleri yapılmak üzere döneminin jet motorlarından biri eklenmiş
İlerleyen süreçte çok daha farklı ihtiyaçlar dolayısıyla testbed uçaklar kullanılmaya devam etti. Özellikle ordular silah sistemlerinin geliştirilmesinde bu platformları kullandı. Sivil sektörde ise benzer durum halen geçerli.
General Electric firmasının testbed olarak kullandığı Boeing 747-400 (önde) ve Boeing 747-100 (arkada)
Jet motoru üreten General Electric firması, Boeing 777 uçakları için geliştirdiği GE90 turbofan motorunu test edebilmek için Boeing 747-100 uçağını kullandı. Uçağın halihazırda olan 4 motorundan birinin yerine GE90 yerleştirildi. İlerleyen süreçte Boeing 777X projesi için dünyanın en büyük çapa sahip turbofan motoru olan GE9X motounun testi için ise Boeing 747-100’ün daha gelişmiş bir versiyonu olan 747-400 kullanıldı.
Boeing 747-400 uçağına GE9X (sağdan ikinci) takılmış
General Electric gibi bir diğer motor üreticisi olan Rolls Royce da ürettiği motorların uçuş sırasındaki hava koşulları altında test etmek için Boeing 747 uçağını tercih ediyor. Rolls Royce, Boeing 787 uçakları için üretilen motorları test etmede testbed uçaklardan yararlandı. Bu iş için daha önce Avusturalyalı Qantas firmasında yolcu taşımak için kullanılmış uçakları kullanıyor. Amerikalı motor üreticisi Pratt & Whitney ise 747’nin daha kısa gövdeli modeli olan Boeing 747SP ile motorları test ediyor.
Pratt & Whitney PW1200G motoru ve Boeing 747SP
Sivil sektörden devam edecek olursak, bazı deneysel projelerde testbed uçakların kullanılmasına dair örnekler de mevcut. General Electric propfan teknolojisini test etmek maksatlı McDonnell Douglas MD-81 uçağını kullanıyor. Avrupalı uçak üreticisi Airbus yakıt tasarrufu sağlayıp karbondioksit salınımını azaltmak için daha verimli kanat tasarımlarını test etmekte kendi üretimi olan bir A340-300 uçağını kullanıyor.
Solda kanat ucundaki eklentileri ile A340-300 ve sağda McDonnell Douglas MD-81 üzerinde GE36 prpfan motoru
Askeri havacılık sektöründe testbed uçakların kullanımı sivildeki motor testlrinden ziyade genel olarak radar ve aviyonik sistem testleri içeriyor. Hatta mühimmatların test edilmesini içeren bazı çalışmalar da mevcut. Bunların dışında çok daha ilginç bir örnek de İran askeri havacılığında var buna yazının sonunda değineceğiz.
IAI (Israel Aviation Industries) Lavi uçağının radarının bulunduğu burun kısmı Boeing 720 uçağına takılmış. Uçak artık aktif kullanımda değil
Testbed uçaklar kimi zaman da üretilmiş bir uçağa yapılacak modernizasyonlar için kullanılıyor. Bu tür kullanımlarda uçağın her sistemi test edilmiyor. Genelde geliştirmenin yapılacağı sistem test için testbed uçağa takılıyor.
Rus uçak üreticisi Tupolev firması Tu-160 bombardıman uçaklarında yapacağı modernizasyonlar için Tu-214 uçağının burun kısmına Tu-160’ın burnunu eklemiş.
Amerikalı Northrop Grumman F-16 uçağı için yeni bir radar geliştirirken radar ve uçağın burnunu Bombardier CRJ-700 uçağında test ediyor
F-22 ve F-35 gibi uçuş maliyetleri yüksek ve üzerinde yüksek teknolojili sistemler olan uçakların testleri aşamasında çok kapasmlı testbed uçak çalışmaları yapıldı. F-22’nin testleri için Boeing 757 uçağı kullanılarak FTB (Flying Test Bed) olşturuldu. FTB burun kısmında F-22’nin burnunu ve radarını ayrıca kokpit kısmında da F-22’ye ait kokpit sistemlerini içeriyor. F-35’e gelicek olursak; bir Boeing 737-300, CTAB (Cooperative Avionics Test Bed) projesi kapsamında FTB’de bulunanlara benzer eklemeler yapıldı.
FTB (sol), CTAB (sağ)
Askeri alanda bir diğer ilginç proje ise Fransız Dassault Aviation firmasının Rafale uçağı için Fokker 100 tipi bir uçağı testbed olarak kullanması. Projenin göze çarpan yanı ise bir yolcu uçağı olan Fokker 100’e Rafale’ın mühimmatlarının takılması. Bu mühimmatlar tabiki de savaşta kullanılması için takılmıyor. Geliştirme aşamasında kapsamlı bilgi edinebilmek için yapılan test faaliyetleri için takılıyor.
Fokker 100’e monteli halde Rafale’ın burnu (sol) ve Mica orta menzilli havadan havaya füzesi (sağ)
Gelelim yazının sonunda bahsedeceğimiz nevi şahsına münhasır örneğimize. İran, elindeki F-5 uçakları üzerinden geliştirdiği Saeqeh uçağı için fırlatma kotluğu ve yüksek hız testleri yapıyor. Bu iş için ise Tupolev Tu-154 uçağını kullanıyor. Ama öyle bir kullanıyor ki bakan bir daha bakıyor. Bu iş için Tu-154’ün kuyruk kısmına Saeqeh uçağının ön kısmı ekleniyor. Ve bu eklenti uzaktan bakınca sanki uçağın bir parçasıymış gibi duruyor. Sonuç olarak oldukça anormal ama bi o kadar da normal gibi görünen bu görüntü çıkıyor ortaya.
Kaynakça
Comments