top of page

ÇİN SAVUNMA SANAYİİ


1984, Hayvan Çiftliği kitaplarından tanıdığımız George Orwell soğuk savaş kavramını literatüre kazandıran ilk düşünürlerdendir. 1945 yılında yayımlanan bir makalesinde Orwell soğuk savaşı “Savaş olmayan bir savaş, barış olmayan bir barış” olarak tanımlıyor. İdeolojik farklılıkları olan Batı ve Doğu blokları atom bombasının icadıyla bir cephe savaşına girmek yerine cephe savaşına hazırlıkta yarışmaya başlıyor. Bu savaşta ABD’ye karşı SSCB ile aynı blokta olan Çin; askeri gücü, geniş nüfusu ve komünist ideolojisi sebebiyle müttefiklerine büyük yarar sağlıyordu. Karşılığında komünist dünyada SSCB’yle beraber eşit söz hakkında sahip olmak ve savunma sanayisinde teknik destek almayı bekliyordu. Başlangıçta bu plan geçerliydi ama zamanla SSCB’yle ideolojik farklılıklar sebebiyle anlaşmazlıklar yaşadılar. Son olarak da SSCB’nin Çin’e nükleer teknolojik desteği kesmesiyle Çin, ABD ve SSCB tehdidine karşı tek başına kaldı. Bu dönemde Çin’in savunma sanayisinde dışa bağımlılığı yüzde 80-90 civarındaydı. Dolayısıyla savunma sanayisinde yerli ve bağımsız üretim Çin için tek çıkış yoluydu.


ree

Çin şu anda dünya savunma sanayii gücünde ABD’nin ardından ikinci sırada yer alıyor ancak sahip olduğu güce ulaşması kısa sürmedi. SSCB’nin desteği kesildikten sonra çok gelişmiş olmayan savunma sanayisinin yeni fikir üretecek yeterliliği yoktu. Ama tersine mühendislik yaparak Sovyet ekipmanlarını söküp inceleyerek “Zili Gengsheng” yani “kendi imkanlarınla kalkınma” isimli bir doktrin geliştirdiler. Örnek olarak MiG-19’dan J-6 uçağını, T-54’ten Type 59 tankını üretmişlerdir. Bu uygulama Çin savunma sanayisinin çekirdeğini oluşturmuştur. Fakat bu dönemde Çin’in savunma sanayisi sadece devlet tekelindeydi ve özel girişimler hukuki kısıtlamalarla engelleniyordu. Serbest piyasayla gelen rekabet ortamının olmayışı gelişmeyi de yavaşlatıyordu. Bu nedenle Çin eskiye göre yol kat etse de belli başlı modern teknolojilerden uzak kalıyordu. Mao yönetimi boyunca istenen gelişmeyi yakalamak için bazı kapasite ve imkanların artırılması hedeflense de iç politikadaki karışıklık nedeniyle istenen bütçe savunma sanayisine ayrılamamış ve hedeflerin gerçekleşmesi sekteye uğramıştır. 

Şekil 1 MİG-19
Şekil 1 MİG-19


Şekil 2 J-6
Şekil 2 J-6

  

1960’lı yıllara gelindiğinde Çin ilk nükleer silah testini başarıyla sonuçlandırmıştır. Atom bombası, hidrojen bombası ve ilk uydularını bu yıllarda geliştirerek uluslararası bir caydırıcılık elde etmişlerdir. Onlar için çok önemli olan bu adım “İki Bomba, Bir Uydu” adıyla slogan haline gelmiş ve 1999 yılında Çin hükümeti tarafından bu başarıya katkı sağlayan 23 bilim insanını ödüllendirmişlerdir. 1970’li yıllara geldiğimizde büyüyen nükleer sistemlerin yanında üretilen silah sayıları artış göstermiş, silahların teknolojileri de gelişmiştir. Bunun en büyük nedeni hükümetin devlete ait olan 170 fabrikadan 100 tanesini savunma sanayi hizmetine geçirmesidir. Böylece üretim hızlandırılıp çeşitlendirilmiştir. Aynı zamanda soğuk savaşın ardından ABD ile Çin arasındaki politika da daha ılımlı bir hal almıştır. Bu politik yakınlaşma savunma gündemini çok etkileyebilecek bir gelişmedir. 


ree
ree

Alınan yardımlar savunma endüstrisinin geliştirilmesine yardımcı oluyordu fakat bu dış yardımlar yeniden başka bir ülkeye yüksek bağımlılığa sebep olabilirdi ve Çin hükümeti savunmanın yeniden kırılgan hale gelmesini istemiyordu. Bu nedenle yardımı kabul ederken temkinli davranıyorlardı. Silah sistemlerinin bütününü satın almak yerine üzerinde ters mühendislik yapabilecekleri sistemleri satın alıyorlardı. ABD’yle iyi ilişkileri sayesinde Avrupa’yla da alışverişi güçlenmiş ve İtalya’dan füze İngiltere’den radar sistemi alarak kendi fabrikalarında üretmeye başlamışlardır.

 

Nitekim 1989 yılında Çin’de demokratik haklar için yapılan protesto Çin hükümetinin askeri güç kullanarak bastırmasıyla ABD ve Avrupa devletleri Çin’e olan desteğini kesti. Çin’e uluslararası izolasyon uygulanmaya başlandı. Bu olay Çin’in silah satışlarını ve savunma alanındaki iş birliklerini çok etkiledi. Öyle ki AB’nin Çin’e karşı ambargosu günümüzde de devam ediyor. 


ree

ree

Çin artık çağın gereklilikleri nedeniyle tersine mühendisliği bırakıp üretime geçmeliydi. Devlet kontrolü biraz gevşetti ve özel sektörü yasal hale getirdi. Aynı zamanda Çin’de yaşanan reform değişikliği sebebiyle ordu şirketleşmeye başlamıştı. Şirketleşen ordu yolsuzluk yapıyor ve çıkar çatışmasına sebep oluyordu. Bu da ordunun savaştan daha çok ticareti düşünmesine sebep olup savunmanın gelişimini yavaşlatıyordu. Bu nedenle Çin Komünist Partisi, ordunun ticari işlerini devlet şirketlerine devretti. Böylelikle piyasa üzerindeki asker baskısı azaldı ve rekabet yükseldi. 




2000’li yıllara gelindiğinde Çin savunma endüstrisinde ilk defa finansal kar elde etti. Geçen on yılda savunma endüstrisini ülkede finansal zararın en çok olduğu alan olarak düşünürsek bu Çin için bir dönüm noktasıdır. Çin hükümeti de bu zamanlarda faaliyete geçen 10 özel savunma sanayi şirketinin planlamalarına doğrudan dahil olmayarak onlara yeni bir bağımsız operasyon gücü vermiştir. 2002 yılında hükümetin başına geçen Hu Jintao askeri-sivil ilişkilerin derinleşmesi gerektiğini düşünerek savunma sanayii alanında faaliyet gösterecek özel teşebbüslere sistematik hale gelen bir devlet desteği sağlamıştır.


Kayda değer ölçüde yol kat eden Çin’in en belirgin gelişimi Xi Jinping döneminde olmuştur. Xi tamamen Çin’e ait olan yeniliklere geçmek istiyordu. Bu nedenle sivil-askeri füzyon baz alınarak yaptırdığı uygulamalarla dördüncü sanayi devrimi zamanında hız kazandı. Ülkede üretilen; otonom, iletişim, yapay zeka gibi teknolojilerini hava ve deniz savunma sistemlerine entegre etmede başarılı oldu.  Aynı zamanda savunma sanayisi gelişmiş ülkelerden kalifiyeli insanlar transfer etmeye de başladı. Her yıl AR-GE çalışmalarına ayrılan bütçeyi arttırarak savunma alanında Çin’i en çok patent alan devlet haline getirdi.


ree

 Xi Jinping döneminde başvurulan diğer bir yol da ABD kaynaklarına göre casusluktur. 2016 yılında Çinli bilim insanı Su Bin’in itirafıyla Çin’den iki bilgisayar korsanı ile birlikte ABD’ye ait F-35 ve F-22 uçakları dahil olmak üzere “düzinelerce” ABD askeri projelerine ait tasarım, aerodinamik ve teknik bilgilerinin 2008-2014 yılları arasında çalındığını itiraf etti. Su Bin’in ortaya çıkan e-postalarında “(Bu) plan ve taslaklar bizim ABD seviyesine hızla yetişmemizi ve devin omzuna kolayca çıkarak yükselmemizi sağlayacaktır.” gibi söylemleri var. Çin bu suçlamayı siyasi propaganda diye adlandırsa da ABD soruşturmasına göre hedeflenen bilgiler Çin havacılık ve savunma sanayisine aktarılmak için isteniyordu. 


ree

2025 yılına gelirsek askeri istihbarat yayıncısı Janes Defence’e göre Çin devleti deniz kuvvetleri için gemi sayısında birinci, tonaj ve teknoloji sayısında ikinci sırada, hava kuvvetlerinde ise üçüncü sırada yer alıyor. Bu gelişmenin sebeplerinden biri de şüphesiz ki halkın düşünce yapısı denebilir. Çin halkı savunma sanayine yapılan yatırımı bir tercih olarak değil ülkenin ulusal onuru için en önemli etkenlerden biri olarak düşünür. Bu tekno-milliyetçilik anlayışıyla beraber Çin geçtiğimiz yılda savunma sanayiine 314 milyar $ yatırım yaptı. 


Sonuç olarak Çin ilk zamanlarda bütçe sıkıntısı ve dışa bağımlı olmadan üretmenin zorluğuyla çok gelişme gösteremese de iç siyasette güç kazandıkça savunma sanayisinde de güçlenmiştir. Günümüzde tam bağımsızlığa çok yakınlar diyemeyiz çünkü jet motorları ve bazı gelişmiş sensörler gibi teknoloji alanlarındaki eksiklikleri yüzünden yabancı kaynaklara hala bağımlılıkları vardır. Ancak AR-GE çalışmalarına ve araştırma enstitülerine büyük bütçelerle sağladıkları destekle bu açığı kapatmak yaklaştıkları büyük hedeflerindendir. 



KAYNAKÇA


 
 
 

4 Yorum


Alper Yayla
Alper Yayla
3 gün önce

Çok açıklayıcııı benzersiz bir yazııı. Tebriklerrrr Esmaa, diğer yazılarını dört gözle bekliyoruz 🌟

Beğen

Abdullah Alayoub
Abdullah Alayoub
4 gün önce

Bu mükemmel rapor için teşekkür ederim 👏👏

Beğen

Mur Tah
Mur Tah
4 gün önce

Çok çok faydalıydı gerçekten bu kadar bilmedim ben

Beğen

Şaban KARAOĞLAN
Şaban KARAOĞLAN
4 gün önce

Mükemmeeel olmuş, değerli bilgiler için teşekkür ederiz Esmanur Varlı

Beğen
bottom of page