Gökyüzündeki süzülüşü ve savaş alanındaki cesur performansıyla adını altın harflerle yazdıran bir efsane var: P-51 Mustang. II. Dünya Savaşı'nın simgelerinden biri haline gelen bu avcı uçağı, sadece bir savaş aracı değil, aynı zamanda havacılık tarihinde bir dönüm noktası. Mustang tarih sahnesine çıktığı andan itibaren hava üstünlüğüne olan katkılarıyla öne çıkmıştır. Bu yazımızda, bu avcı uçağının etkileyici hikayesine bir göz atacağız. Hazır olun, çünkü rüzgarın kanatları altında bir yolculuğa çıkıyoruz.
(P-51 Mustang)
P-51 Mustang bir Amerikan uzun menzilli, tek koltuklu bir avcı uçağıdır. Özellikle 2. Dünya Savaşında ve Kore Savaşında çok yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Uçak aslında bombardıman uçaklarına eskortluk etmek ve özellikle de Amerikan B-17 ver B-24 bombardıman uçaklarını Nazi avcı uçaklarından korumak için tasarlandı. Ama yaptıkları sadece bu görevlerle kısıtlı kalmadı. Keşif, gözetleme gibi birçok farklı görevde de kullanılmıştır.
Uçağın üretim süreci
Britanya, havada ya da siparişte hiç Avrupa standartlarında uçak olmamasından dolayı 1938 yılında Sir Henry Self tarafından yönetilecek Britanya Satın Alma Komisyonunu kurdu ve RAF (Kraliyet Hava Kuvvetleri) için Amerikan uçaklarının üretimini denetleme ve düzenleme görevini verdi. Self, NAA’dan (Kuzey Amerika Havacılık) Curtiss lisansı altında P-40 veya yeni P-46'lardan üretip üretemeyeceğini sordu. NAA ise aynı Allison V-1710 motorunu kullanan daha iyi bir uçak üretebileceklerini söyledi ve P-51 efsanesinin ilk adımları atılmış oldu.
Britanya Satın Alma Komisyonu, dört adet .303 inç (7.7 mm) makineli tüfek birim maliyetinin 40,000 doları geçmemesi ve ilk üretim uçağının Ocak 1941'e kadar teslim edilmesi şartını koydu. Mart 1940'ta 320 uçak sipariş edildi ve sözleşme 24 Nisan'da yayımlandı.
Uçak baş mühendis Edgar Schmued liderliğindeki bir ekip tarafından, seri üretim kolaylığına dikkat edilerek tasarlandı. Tasarım birkaç yeni özellik içeriyordu. İlk yeni özellik laminer akışı daha iyi kullanabilecek bir kanat tasarımı. Bu kanat tasarımı yüksek hızlarda daha stabil ve düşük sürtünmeli bir şekilde gidebilmesini sağlamaktadır.
(Laminer akış teorik görüntü)
Bir diğer özellik için uçağın hem gövde hem kanat sürtünmesini azaltacak şekilde radyatör tasarımı yapıldı ve uçağın arka kısmına konumlandırıldı. İleri süreçte radyatörde ısınan havanın Meredith etkisi ile hafif bir jet motoru etkisi yaratabileceği de fark edildi. Aynı zamanda üretimi kolaylaştırmak adına gövde 5 ana parçaya ayrıldı. (ön, orta, arka gövde ve iki kanat yarısı)
Ve ayrıca uçak ilk başta Allison V-1710 motoru ile tasarlanmaya başlamıştı. Uçak alçak irtifa performansı tatmin edici olsa da yüksek irtifada başarısız oluyordu. Bu noktada uçağın kaderini değiştiren an, Rolls-Royce motorunun devreye girmesi oldu. Rolls-Royce Merlin, Britanya’da Rolls-Royce tarafından üretilen bir V12 uçak motoruydu. İlk olarak İngiliz Supermarine Spitfire avcı uçağında kullanılan bu motor, güç, dayanıklılık ve performans açısından dikkat çekiyordu. P-51 için uygulanacak olan bu motor, uçağın potansiyelini artırarak onu daha etkili bir savaş aracı haline getirecekti. Ve öyle de oldu. Rolls-Royce Merlin motorunun P-51'e entegrasyonu, uçağın performansını dramatik bir şekilde artırdı. Özellikle yüksek irtifada daha etkili olan bu motor, P-51'in hava savaşlarında rakiplerine karşı üstünlük sağlamasını ve sadece eskortluk görevlerinde değil bombardıman gibi görevlerde de bulunabilmesini mümkün kıldı.
(Rolls-Royce Merlin motoru)
Uçağın XP-51B, XP-51C, gibi birçok prototip ve XP-51G gibi sonradan çıkmış modelleri olsa da en popüler olan ve çoğu kişinin bildiği modeli P-51D-NA/NT modelidir.
Genel Karakteristik Özellikleri
Uzunluk: 32 ft. 3 in. (9,83 m)
Yükseklik: 13 ft. 8 in. (4,2 m)
Kanat Açıklığı: 37 ft. (11,28 m)
Boş ağırlık: 7.635 lb (3.463 kg)
Maksimum Ağırlık: 12.100 lb (5.488 kg)
Motor: 1 adet 12 Silindirli Rolls-Royce V-1650-7 Merlin
Motor Gücü: 3.000 rpm’de 1.490 hp, WEP (Savaş Acil Durum Gücü) modunda 1.720 hp
Menzil: 1.650 mil (P-51D modeli ile gelen ekstra yakıt tankı ile)
Maksimum Hız: 440 mph (710 km/h)
Maksimum İrtifa: 41.900 ft. (12.800 m)
Tırmanma Oranı: 3.200 ft/min (16 m/s)
Mühimmat
Tüfekler: 6 adet .50 kalibre (12.7mm) AN/M2 Browning makineli tüfek
Roketler: 6 ya da 10 adet 5 in. (127mm) T64 HVAR roketi (Yüksek Hızlı Uçak Roketi) (P-51D-25 ve P-51K-10 modelinin üzerinde)
Bombalar: Her kanadın altında 1 adet 100 lb (45 kg), 250 lb (110 kg) ya da 500 lb (230 kg) bomba
Operasyonlar
Uçak özellikle 2. Dünya Savaşı dönemi Normandiya Çıkartması gibi birçok operasyonda görev yaptı ve operasyonlarda büyük avantajlar sağladı.
Eskort Görevleri: Uçağın başlıca üretim amacı olan bu görevlerde stratejik bombardıman uçaklarına destek sağlamak amacıyla düşman hedeflerini vurmak ve savunma hatlarına saldırmak üzere kullanıldı. Normandiya Çıkarmasında müttefik bombardıman uçaklarını koruyarak operasyonun başarılı olmasında katkıda bulundu.
Stratejik Bombardıman Desteği: Stratejik bombardıman uçaklarına destek sağlamak amacıyla düşman hedeflerini vurmak ve savunma hatlarına saldırmak üzere kullanıldı.
Uzun Menzilli Operasyonlar: Uçağın uzun menzilli olması uzaktaki ve stratejik önem taşıyan hedeflere ulaşmak konusunda çok başarılı oldu. Amerika’nın Pasifik cephesinde Japon ana karasına bombardıman uçaklarının güvenle ulaştırılabilmesini sağladı.
Savaş Sonrası Dönem
Savaştan sonra Amerikan hükümeti askeri malzemelerini yok pahasına satışa çıkardı. P-51 Mustang de bu kervandaydı ve 1500 dolar gibi çok ucuz bir fiyata satılıyordu. Halk uçağı almak için can çekişiyordu. Uçaklar ya hurdaya çevrildi ve eritildi ya da modifiye edilerek uçak yarışlarında kullanıldı. Ve bu yüzden de müzelerde en fazla görülebilecek uçaklardan biridir. Keza Top Gun: Maverick filminin sonunda da Tom Cruise’a ait bir P-51 görülebilmektedir.
Başka Bir Efsanenin Esin Kaynağı
Bu yazımızın sonunda size ufak ama tatlı bir bilgi daha vereyim. Yazımızın başından beri uçağın ismini her gördüğünüzde aklınızda “Acaba efsane araç Ford Mustang ile bir alakaları var mı?” sorusu dönüyor olabilir. Sorumuzun cevabı: Evet bu iki efsanenin de isimleri birbirleriyle alakalı. 1964 yılında Ford, yeni bir spor araba tasarlıyordu ve arabalarının gücünü temsil edecek bir isim bulmaya çalışıyorlardı. Aracın yönetici tasarımcısı John Najjar, P-51 Mustang savaş uçağının bir hayranıydı. Bu uçağın 2.Dünya Savaşındaki başarısı ve Ford’un üreteceği bu yeni arabaya yakışan bir isim olacağı düşüncesiyle Mustang ismini önerdi ve Ford’un da onayıyla yeni aracın isminin Mustang olmasına karar verildi.
Kaynakça
Comments